Sunday 30 September 2012

Nedim

Ahuvan-ı ma'ni-i nev saydında hep cümleden
Şimdi bir giysu-kemend ebru-keman lazım sana

Ahuvan: ceylanlar
Nev: yeni
Mana: iç, içyüz, rüya, düş
Giysu (gisu): omuza dökülen uzun saç
Ebru: kaş
Keman: yay
Nedim Divanı, Abdulbaki Gökpınarlı, XXVII

Thursday 13 September 2012

Cocteau

All of us contain in ourselves a night we scarcely know or do not know at all. That night tries to emerge from us, yet resists emerging. That is the drama of art, a real struggle between Jacob and the Angel.

Who has torn the jewels off your neck? / An Old Serbian Folk Song

Mother: Who has torn the jewels off your neck?
Who has scattered your pearls and corals?
Daughter: Early this morning, o mother
I went to the garden to pick the first lilacs
of the season
A dewy branch got stuck in my necklace
And scattered jewels under the lilac tree
Mother: And why are your eyes so blurry,
as you haven't slept at all?
Daughter: From a tree branch, a nightingale sang all
night long
I listened to it until the break of dawn
Its pretty song captivated and enchanted me
Out of joy, I could not fall asleep
Mother: Oh, my daughter, oh, my sorrow
And who has undone your waistcoat?
Daughter: Do not scold me my dear mother
Once you were young just as I am now
My untamed youth and the break of dawn
Have undone the waistcoat for my lavish
bosoms to show.


(thanks to 'Zanzaguz', PdR)

Tuesday 4 September 2012

Ahmet Haşim/Parıltı

Ateş gibi bir nehir akıyordu
Ruhumla o ruhun arasından
Bahsetti derinden ona halim
Aşkın bu onulmaz yarasından

Vurdukça bu nehrin ona aksi
Kaçtım o bakıştan, o dudaktan
Baktım ona sessizce uzaktan
Vurdukça bu aşkın ona aksi

Thursday 23 August 2012

Alina Szapocznikow / Petit Dessert I

Alina Szapocznikow. Petit Dessert I

Sunday 5 August 2012

Salman Rushdi / Biz unutkan bir milletiz

LÜTFEN parçalanmakta olduğuma inanın.
Mecazlı konuştuğumu sanmayın: melodramatik, muammalı, bayağı bir acındırma isteğinin açılış cümlesi de değil bu. Sadece şunu söylemek istiyorum: Eski bir çömlek gibi tepeden tırnağa çatlamaya başladım, tarihin ağırlığı altında ezilen, alttan üstten tahliye edilmiş, kapılardan sakatlanmış, beynini tükürük hokkaları patlatmış, benzersiz, sevimsiz, zavallı gövdem ek yerlerinden ayrılmaya başladı. Kısacası, kelimenin tam anlamıyla çözülüyorum, şimdilik ağır ağır ama ivmenin arttığına dair belirtiler var. Sizden sadece (benim kabullendiğim gibi) şunu kabullenmenizi istiyorum, en nihayetinde (yaklaşık) altı yüz otuz milyon sıradan ve unutkan toz zerresine dönüşeceğim. Bu yüzden de unutmadan önce kağıda içimi dökmeye karar verdim. (Biz unutkan bir milletiz.)
Salman Rushdi,  Geceyarısı Çocukları,  41

Sait Faik

''...resmi çizilmiş olmayan kendi halinde insancıklar güzeldi.''
Kayıp Aranıyor/ Sait Faik

Thursday 19 July 2012

Hatice Güleryüz/Siyah

"Bir kent sözcüklerin esaretinde nasıl yakalanabilir ki? Kent serbest olmalıdır. Sayısız yüzler, görüntüler, renkler, kokular, duygular ve hikayeler, başımın içinde dönüp duran bir fırtına gibi. Paradoksla dolu."Şizofreni" sözcüğü bile akla geliyor. İstanbul, kaleydeskop, kaos. Tüm kalbinizle nefret etmek, ama her şeyden çok, sevmek için."
Hatice Güleryüz, Tuhaf Yakınlıklar, 137.

Thursday 14 June 2012

Dan Fox/Confusing Literary with Visual Critics

Vogel argued that film criticism was suffering because too many critics were from a literary rather than visual arts background ‘with the visual serving as illustration of an underlying literary thesis’5. Today, it’s tangentially related to the referencing problem; criticism – in part, taking its lead from curating – that privileges artistic intent, back-story or the assessment of referential sources over describing what the thing itself did or looked or sounded like.
Dan Fox, 13 Confusions, Frieze Issue 136, http://www.frieze.com/issue/article/13-confusions/

Wednesday 6 June 2012

O gece deprem hiç aklıma gelmedi.

Thursday 15 March 2012

"Sanat işletmesi umduğundan çok önce teşhir olmuştur. Zira, sanatın ifratı sonucu bütün hayatın estetikleştirilmesi (Baudrillard); benliğimizi ve bedenimizi saran bu ‘güzellik’, bu ‘özgürlük’ örtüsü artık dayanılır gibi değildir."
Ali Artun, Sunuş / İstanbul Sanat İşletmeleri, http://www.e-skop.com